Milletlerarası Tahkimin Yapısal Ayrımı: Ad Hoc Tahkim ve Kurumsal Tahkim

Hazırlayan: Sefa GÖRÜNMEZ

 

    Günümüzde, teknolojinin çok hızlı gelişmesi ve buna bağlı olarak teknolojinin getirdiği yeniliklerle ulaşımın, haberleşmenin oldukça kolaylaşması dünyayı daha küçük bir yer haline getirmiştir. Dünyanın bu şekilde evrilmesi başta ticari ilişkiler olmak üzere farklı uyruklardan insan ilişkilerinin hızla çoğalmasına neden olmuştur. Şüphesiz ki insan ilişkilerinin bu şekilde çoğalması beraberinde birçok ticari uyuşmazlığı meydana getirmiştir. Bu uyuşmazlıkların giderilmesi ihtiyacının sonucu olarak tahkim yargılaması ortaya çıkmıştır.

     Tahkim, günümüzde özellikle yabancılık unsuru barındıran ticari uyuşmazlıkların çözümünde sıkça başvurulan bir yargılama usulüdür. Tarafların uyuşmazlık çözümünde tahkim yargılamasına başvurma eğilimleri, tahkim yargılamasının bazı olumlu yönlerinden ileri gelmektedir. Devlet mahkemelerinin iş yoğunluğunun fazla olması nedeniyle devlet mahkemelerine oranla tahkim yargılamasının daha hızlı gerçekleşmesi, tahkim yargılamasının daha az masraflı olması, devlet mahkemelerindeki yargılamada aleniyet ilkesine uyulmasına karşın tahkim yargılamasında gizliliğin esas olması, tarafların serbestçe uyuşmazlığın gerektirdiği nitelikleri haiz hakemleri seçebilmesi ve bu yolla yargılamanın masrafını artıran, yargılama süresini uzatan bilirkişi başvurusuna gerek bırakmaması[1] gibi nedenler tahkim yargılamasını çekici kılmaktadır.  Ayrıca tahkim kararları 145 ülkenin taraf olduğu 10 Haziran 1958 tarihli New York Sözleşmesi sayesinde ülkemiz de dahil olmak üzere dünyanın pek çok yerinde tanınır ve icra edilebilir niteliktedir.[2]

    Tahkim yargılamasının niteliği gereği “taraflar davalarını çözecek hakem veya mahkemeleri, bunların sayı ve niteliklerini, seçim tarzını, tahkim sözleşmesi ve şartının muhtevasını; yani tahkim yerini, tahkim sözleşmesine uygulanacak hukuku, tahkim prosedürüne uygulanacak hukuku, esasa uygulanacak maddi hukuku, yargılamanın usul ve şeklini, başvurulacak ispat vasıtalarını ve yargılamada esas alınacak lisanı serbestçe belirleyebilir.”[3] Taraflar; hukuki ilişkilerinden doğmuş veya doğacak olan uyuşmazlıkları tahkim yargılamasına götürebilmek için tahkim yargılamasının temelini oluşturan tahkim anlaşmasını hazırlamalıdır. Bu anlaşma, tarafların hukuki ilişkisini doğuran esas sözleşmenin içinde bir tahkim şartı olarak yer alabileceği gibi, esas sözleşmenin dışında ayrı bir sözleşme şeklinde de oluşturulabilir. Oluşturulan tahkim sözleşmesi ile taraflar devlet mahkemelerinin yargı erkini bertaraf ederek, aralarındaki hukuki ilişkiden doğmuş veya doğacak olan uyuşmazlıkları hakem adı verilen şahıslara çözdürme konusunda anlaşırlar. Taraflar tahkim anlaşmasını yaparken ad hoc tahkim ve kurumsal tahkim olmak üzere yapısal olarak farklı iki tahkim türüyle karşılaşırlar ve bir seçim yaparlar.

AD HOC TAHKİM

      Ad hoc tahkimde, tahkim yargılamasının tamamı veya bir kısmı taraflarca organize edilir. Ancak taraflar isteğe bağlı olarak BM Milletlerarası Ticaret Hukuku Komisyonu (UNCITRAL) tarafından hazırlanan tahkim kurallarını kullanabilir. UNCITRAL Tahkim Kurallarının 1.maddesinde bu durum; “Taraflar, sözleşmesel olsun olmasın, belirli bir hukuki ilişki bakımından aralarındaki bir uyuşmazlığın UNCITRAL Tahkim Kurallarına göre çözüme bağlanacağını kararlaştırmış bulunuyorlarsa, söz konusu uyuşmazlıklar, taraflarca kabul edilecek değişikliklere bağlı olarak işbu kurallara göre çözümlenir.” şeklinde açıklanmıştır.[4]

      Ad hoc tahkimin taraflarca tercih nedeni, kurumsal tahkim merkezlerinin bürokratik yapısının tahkim yargılamasında gecikmelere neden olabilmesi ve ek masraflar çıkarabilmesidir. Günümüzde yabancılık unsuru bulunduran ticari tahkim uygulamasında ad hoc tahkimin kurumsal tahkime oranla daha yaygın olduğu belirtilmektedir.

KURUMSAL TAHKİM

            Kurumsal tahkimde; taraflar, tahkim yargılamasının organizasyonunu bir tahkim kurumuna bırakırlar. Kurumsal tahkimde yargı işlevini haiz organ tahkim merkezi değil, tarafların seçtiği hakemlerdir. Tarafların kurumsal tahkim yoluna gidebilmesi için yapacakları tahkim anlaşmasında, hukuki ilişkilerinden doğmuş veya doğabilecek olan uyuşmazlıkların çözümü için uyuşmazlığı götürecekleri tahkim kurumuna atıfta bulunmaları gereklidir. Bu tahkim türünün niteliği gereği tahkim kurumlarının uyuşmazlığı çözmek üzere uygulayacağı usul ve kurallar önceden bellidir. Bu sayede taraflar, ad hoc tahkimin aksine tahkim yargılamasının usul ve kurallarını detaylı olarak önceden düzenleme yükümlülüğü altına girmezler. Genellikle taraflar aralarındaki hukuki ilişkiyi doğuran esas sözleşmelerin hazırlanış safhasında ileride doğabilecek uyuşmazlıkları ve bunların çözüm yollarını tartışmak istemezler. “Bu, nişanlılık döneminde boşanmanın şartlarını tartışmak gibi algılanmaktadır.”[5] Bu sebeple özellikle yabancılık unsuru bulunduran ticari sözleşmelerdeki tahkim anlaşmalarında taraflar, tahkim yargılamasının organizasyonunu detaylı biçimde düzenleyen kurumsal tahkim merkezlerini tercih ederler. Ayrıca taraflarca, kurumsal tahkim merkezlerinin konulmuş usul ve kurallarının önceden bilinmesi, kolay ulaşılması da bir tercih nedenidir.

 

KAYNAKÇA:

Ankara Barosu Dergisi Üç Aylık Mesleki Yayın, 2002/4.

Cemal ŞANLI, Emre ESEN, İnci Ataman FİGANMEŞE, Milletlerarası Özel Hukuk, Vedat Kitapçılık, 5.Bası, İstanbul 2016.

Erdem-Erdem Hukuk Postası, Tahkim Anlaşmasının Hazırlanması, Temmuz 2015.

Erdem Erdem Hukuk Postası, Uluslararası Ticari Uyuşmazlıkların Çözümü, Kasım 2009.

Ergin NOMER, Devletler Hususi Hukuku, Beta,  21.Bası, İstanbul 2015.

Ziya AKINCI, Milletlerarası Tahkim, Vedat Kitapçılık, 4.Bası, İstanbul 2016.

http://www.ito.org.tr/itoyayin/0003899.pdf (Son Erişim Tarihi 21.03.2017)

http://www.uncitral.org/pdf/english/texts/arbitration/arb-rules-2013/UNCITRAL-Arbitration-Rules-2013-e.pdf (Son Erişim Tarihi 21.03.2017)

http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2007/12/20071212-1.htm (Son Erişim Tarihi 19.03.2017)

http://tahkim.barobirlik.org.tr/dokuman/newyorksozlesmesi.pdf (Son Erişim Tarihi 19.03.2017)

http://www.arbitration-icca.org/media/3/14344084296340/icca_guide_turkish_final.pdf (Son Erişim Tarihi 21.03.2017)

 

[1] 1 Bu konuda daha ayrıntılı inceleme için bkz. Doç. Dr. Nevhis Deren YILDIRIM, “Tahkimin Olumlu ve Olumsuz Yönleri”, Ankara Barosu Dergisi, Üç Aylık Mesleki Yayın, 2002/4.

[2] 2 Türk Hukukunda “Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki New York Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun” için bkz: http://tahkim.barobirlik.org.tr/dokuman/newyorksozlesmesi.pdf

Ayrıca, Türk Hukukunda yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)’un İkinci Kısım İkinci Bölümde düzenlenmiştir.

[3] Cemal ŞANLI, Emre ESEN, İnci Ataman FİGANMEŞE, Milletlerarası Özel Hukuk, İstanbul 2016, s. 586.

[4] “1. Where parties have agreed that disputes between them in respect of a defined legal relationship, whether contractual or not, shall be referred to arbitration under the UNCITRAL Arbitration Rules, then such disputes shall be settled in accordance with these Rules subject to such modification as the parties may agree.” UNCITRAL Arbitration Rules (with new article 1, paragraph 4, as adopted in 2013), New York, USA, 2014.

[5] 5 Cemal ŞANLI, Emre ESEN, İnci Ataman FİGANMEŞE, Milletlerarası Özel Hukuk, İstanbul 2016, s. 591.