Üç Boyutlu Yazıcılar ve Hukuk

Umut ALBAYRAK

Yayına hazırlayan : İlayda ÇELİK

Teknik tabir ile “print” yani çıktı işlemi, herhangi bir metayı dışa aktarma olarak
tanımlanabilir. Dijital ortamda; kulaklık ile aktarılan ses, monitör ile aktarılan görsel içerik ya
da kağıt ve mürekkep ile hazırlanan yazıcı çıktısı buna birer örnektir. Günümüzde, dijital
ortam çıktıları belirli bir durumu ifade etmekten çıkıp, tamamıyla ayrı bir ürün üretimi
noktasına gelmiştir. Üç boyutlu yazıcılar ise bunun en büyük örneğidir.
Üç boyutlu yazıcılar ilk kez 1980’lerin sonunda başarısız örnekleri ile teknoloji dünyasına
adımlarını atmıştır. Daha sonra gelişen teknoloji ve düşen üretim maliyetleri ile son beş yılda
başta ABD olmak üzere dünya çapında adeta patlama yapmıştır. Başlarda ortaya çıkış nedeni
seri üretim öncesi ürünlerin demo süreçlerini gözlemlemek amacı ile yapılan prototipleri
kolay ve hızlı şekilde üretmekti. Ancak şu an doğrudan tekil ürünlerin üretildiğini görüyoruz.
Zira teknik olarak üç boyutlu yazıcılar seri üretime uygun değildir. Ana kullanım alanı kişiye
özel, prototip üretimlerdir.
Üç boyutlu yazıcılar da aynı iki boyutlu yazıcılar gibi bilgisayarda bulunan veriyi gerçek
ortamda oluşturur. Mürekkep ve kağıt yerine plastik ya da metal kullanır. Ev kullanımına
uygun yazıcılar bildiğimiz yazıcı boyutunda iken endüstriyel kullanım için olanları küçük bir
oda boyutuna erişebilir.
Basitçe anlatmak gerekirse, bu yazıcılar prensip olarak flament adı verilen katı haldeki
plastiği, yüksek sıcaklıkta eriterek hassas biçimde püskürtür. Adeta bir iplik gibi katman
katman verilen tasarımı oluşturur. Kullanımı basittir. Bu yöntem ile üretilecek ürünler
yalnızca hayaller ile sınırlıdır. Hemen hemen her şeyi üretebilirsiniz. Öyle ki basit bir üç
boyutlu yazıcı temin edip, bununla kritik parçaları üreterek kendinize daha iyi bir yazıcı bile
üretebilirsiniz.
Bir tasarımcı ya da mühendis olmanıza gerek kalmaksızın internet üzerinden kolaylıkla
sipariş edip, ev bilgisayarınızla birlikte yine internet üzerinden bulduğunuz tasarımları
basabilirsiniz. Bu tasarım ve kullanım kolaylığı birçok imkana, bu imkanlar ise sayısız
hukuki soruna yol açmaktadır.
Medyadan takip edildiği üzere üç boyutlu yazıcılar günümüzde araba, çeşitli tıbbi araçlar,
prefabrik benzeri yapılar, hazır giyim gibi birçok alanda üretim yapabilmektedir. Genelde bu
ürünler hali hazırda üretilen ürünlerin farklı bir metot ile denenmesinden fazlası değildir.
Ancak organ, ilaç ve silah gibi çok daha önemli alanların da üretilebilirliği hem hukuki hem
insani açıdan büyük sorun teşkil etmektedir.
Büyük ihtimalle bu konuda en çok hukuki anlaşmazlık yaratacak konu fikri mülkiyet hukuku
olacaktır. Dünyanın herhangi bir yerinde fikri hakları koruma altına alınmış ürün ya da
tasarımlar hiç bir denetim ve izne tabi olmadan saniyeler içinde tasarımları temin edilerek
üretilebilir. Fiil ehliyetine bile sahip olmayan küçükler, basit bir donanım ile çok ciddi marka

ihlallerine yol açabilir. Ancak hiç şüphesiz bundan çok daha tehlikelisi üç boyutlu yazıcılar
ile üretilen silahlar olacaktır.
Silah sanayinin kendine has tehlikeli ve hassas durumu, malum olduğu üzere bir takım
önlemler gerektirir. Ateşli silahları ancak idarenin izin verdiği firmalar, önceden belirlenmiş
malzeme ve ölçütlerle üretebilir. Üretim ve satış faaliyetleri tamamen denetim altındadır. Üç
boyutlu yazıcılar ise tüm bu vesayet zincirini kırıp, üretimi takip edilemez noktaya
sürüklemektedir. Herhangi bir kriminal kaydın bulunmaması ve standart bir mühimmatın
kullanılmaması somut olayda adli süreci son derece zora sokabilir. Silah ve mermi tasarımları
ise yine diğer tasarımlar gibi internette kolayca bulunabilecek durumdadır.
Sağlık alanındaki çalışmalar da hukukun yetersiz kaldığı başka bir alandır. Yine üretimi sıkı
denetimlere tabi ilaç üretimini ele alalım. Üç boyutlu yazıcıların temel prensibi olan kişiye
özel üretimin burada da uygulanması mümkündür. Öyle ki ilaçlar artık kişinin vücut
direncine uygun yoğunluk ve dozda üretilebilir. İlaçların spesifik formül ve dozda oluşturulup
mevcut hukuk düzeninde bu şekilde izinlerin alındığı düşünülürse, her bir kişi için ayrı izin
almak pratikte mümkün olmayacaktır. ABD Gıda ve İlaç İdaresi 2015 yılı Ağustos ayında bu
usuller ile üretilecek bir ilaca izin verdi. Emsal niteliğindeki bu karar yeni bir çağın
başlamasında büyük rol oynayabilir.
Suistimale çok açık başka bir konu ise hayatın olağan akışı için gerekli eşyaların
kopyalanmasıdır. Öyle ki rahatlıkla sahte ATM, POS cihazları, anahtar, araç plakası
üretilebilir. İlk bakışta bu ürünlerin hepsi zaten bir şekilde kopyalanabilir diye
düşünebilirsiniz. Ancak değinilmesi gereken nokta bu üretimin üç boyutlu yazıcılar ile teknik
bir yeterliliğe sahip olmadan kolayca üretilmesidir. İyi bir tasarımcı ile anlaşan ve elindeki
teknik imkanları sonuna kadar kullanan bir dolandırıcılık çetesi düşünün, sizce ne
yapamazlar?
Örneklerde de açık şekilde görüldüğü gibi bu yeni alan, bilim ve teknoloji alanındaki diğer
birçok örnekte olduğu gibi hukuk sisteminin sınırlarını zorlamaktadır. Denetimin imkansız
denecek ölçütte zor olması buna başlıca sebep olarak gösterilebilir. Çağa ayak uyduramayan
kanunların kıyas yöntemi ile uygulanmaya çalışılması, günün gereklerini kaldıracak durumda
değildir. Çünkü böylesine çeşitli bir üretim süreci tarihte hiç bir zaman bu kadar kolay ve
hızlı olmamıştır.
Daha önce eşi görülmemiş bu durumda yapılması gereken, gelişmiş her hukuk düzeninde
olması gerektiği gibi çağa uygun hukuk üretmektir. Asla unutulmamalıdır ki yenilik ancak
hukukla gelir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir