Avrupa’da İdam Cezasının Kaldırılması

Yazar: Görkem Berkay Günen

English version of this article will be available soon

Avrupa , 1997 yılından itibaren , Avrupa Konsey’i üyesi olmayan Belarus istisnası dışında idam cezası uygulamamaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) 1950 yılında imzaya açıldığında, kişinin suçunun cezası kanunda belirtildiği sürece mahkeme kararını takiben kişiye idam cezasının tatbik edilmesine olanak sağlamıştı . 1960’lı yılların sonlarından itibaren ise, Avrupa’da idam cezasının hukuki kurallar tarafından idame edilen ve insan haklarına saygılı medeni bir toplumda hiçbir amaca hizmet etmediği üzerine fikir birliği oluşmaya başladı.

Avrupa Konseyi 1982 yılında idam cezasının barış zamanında kaldırılmasını sağlayan hukuken bağlayıcı ilk belgeyi -Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 6 No.lu protokol- kabul etmiştir. Avrupa Konseyi’nin (Avrupa Konsey’i üyesi olan kırk yedi devletten kırk altısı protokolü imzalayıp kabul ve tasdik etmiştir.) Rusya Federasyonu ise imzalamış ancak kabul ve tasdik etmemiştir. Lakin ülke, 1996’da Avrupa Konseyi’ne katılmasının hemen ardından ölüm cezasını ertelemeye saygı göstermektedir.

Avrupa Konseyi 2003 yılında idam cezasının her şartta kaldırılmasını sağlayan hukuken bağlayıcı ikinci belgeyi kabul etmiştir, bu belge Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 13 No.lu protokolüdür. Belge bu tarihten itibaren, Konsey’in kırk dört üye ülkesi tarafından kabul ve tasdik edilmiş, Ermenistan tarafından imzalanmış, üye ülkelerden diğer ikisi olan Rusya Federasyonu ve Azerbaycan tarafından ise imzalanmamıştır.

Bakanlar Komitesi -Avrupa Konseyi yürütme organı- üye devletlerin durumlarını, taahhütlerini yerine getirmelerini garantiye almak amacıyla gözetler. Her altı ayda bir devletler idam cezasının kaldırılması konusu üzerine fikir alışverişi yapmaktadır. Üye devletlere, AİHS’in 6 ve 13 No.lu protokollerinin imzalanıp imzalanmadığı, kabul ve tasdik edilip edilmediği konusunda bilgi sağlamak ve amaçlarını öğrenmek için sorular sorar. Asıl amaç Avrupa’nın hukuken idam cezasını barındırmayan bir bölge haline gelmesini sağlamaktır.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir